CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

28 Eylül 2010 Salı

"Olmak"

Yahu o kadar başarılı bir blog konsepti yapmışım kendime olmak molmak demişim o kadar. Ama olmayı akıl edememişim bak sen.

Ne kadar çok olmak var aslında. Ama benim aklıma insan olur mu kısmısı takıldı. Ben uyuz olurum böyle kendini oldum sananlara. Gıcık olurum hatta. İnsan olur mu lan. Olmaz hiçbir zaman. Her gün yeniden kurar kendini, her gün yeni bir şey olur aslında, ne biliyim bir fikir gelir, bişi olur yani. Ölene kadar da olmazsın bence. O gelir bu gider, ha diyelim ki her gün yeni bişi olmuyo, ben olsam bi sorarım kendime noluyo diye. Oldum mu ben diye. Olmaz yahu işte. Öyleyse sormak lazım gelir, baktığın yer hep aynıdır o zaman. Mesela ben bir ara bıraktım okumayı, herhangi birşey ama, kendimi nasıl olmamış hissettim o ara, nasıl anlatamam, öğrenmem lazım olabilmem için, ya da olmaya yaklaşmak için.

Mesela sarhoşken de hacı ben oldum deriz yamula yamula. Ya da yok yok, daha çok çakır keyif halinin lafıdır bu. Çünkü farkındasın yani, orda dur işte. Onu demeyi durdurduğun an bitmişsindir. En son gene hep gittiğim her yerde senelerdir sarhoş oldum, yattığım yerden korktum sabah, ne konuştuğumu bile hatırlamıyodum. Umarım sakıncalı laflar etmemişimdir. Aslında sarhoşken çok eğlenceli olabiliyorum ama son zamanlarda daha çok tehlikeli oluyorum, hadise çıkarmak istiyorum, eskiden de vardı da bu kadar güçlü değildi bu dürtülerim. Amaaan ne anılarım ve hatırlayamadığım vukuatlarım var sarhoşken. Neyse bunu sonra yazıcam bi ara.

Hah. Ne diyoduk olmak iste sonuç itibariyle imkansızdır, kim ki olduğunu hissediyor, bence gitsin bi aynaya baksın, mutlaka eksik birşey bulacaktır, bu da nasıl bir emir cümlesi yareppim sen koru.

P.S lan bugün uykusuzu okurken aklıma şeriat geldi. O ne güzel küfürler öyle, ne zevkli onları umuma açık yerlerde okumak. Ya şeriat olsaydı ne bok yicektik. ben eskiden burnum büyük diye şeriat istiyodum, vazgeçtim, en azından burda duralım ehe:D

27 Eylül 2010 Pazartesi

Öğrencik Olmak

İnsanın hayal dünyası ne geniş yau. Şimdi annemle babam içeride yemek yiyorlar meselağ, kardeş hasta bön bön bakıyor, yatıyor falan. Ben de balkona gideyim bir cugara içeyim dedim aklıma öğrencilik yıllarım geldi :P Gören de bitmiş sanır, yok bitmedi, 18 yıldır istkrarlı bir şekilde öğrenci olmaya devam ediyorum ve bunun son 9 yılı büyükşehirde olmasına rağmen hiç paso almadım ehe :D Çok kopya çektim ama, yılmadan bıkmadan kopya çektim, hatta utanmadım organizasyon bile yaptım taaa ilkokulda.

Şimdi bizim okula dergi dağıtımı yapan yayınevinin dergileri bizim evin yanındaki dersaneden yapılırdı. Göt kadar ilçe şansıma oraya denk gelmiş bizim ev. Üstelik babam da oranın ortağıydı. Neyse hani eskiden öyleydi ya hani, yazılı mazılı yoktu dergi testleri yapardık, ordan alırdık notlarımızı yıldızlı 25 falan :D Neyse bi gün dersaneye gelen dergiler yığılmış kapıya, dersane sahibi de ilçenin en sevimli üçkağıtçısı, bi de anaplıydı, hemşeriydi ama babama çok fena kazık atmıştı. Anaplıydı bi de, bana gördüğü her yerde anaplı el hareketi yaptırırdı babama inat. Neyse işte ben bu dergi yığınlarının arasından ara tara buldum mu hacı testleri. Bizimkiler nerden bilsin abime de çözdürdüm bunnarı ders çalışıyorum ayağana. Ertesi gün de test var ha. Gittim okula çok çalışmışım gibi, pis pis sırıtarak çözdüm hem de matematikdi. Hiç çözmedim tabi.Hep ezberlemişim soruları, bi yerleri değişik şıkların. Hoca da nasıl uyuz, nefret ederim kodumun karısından, beni hep dışlardı orrrospuuu, halbuki benim babam da müdürdü taam mı :D Derken o şırfıntı ulan gammazladı ya beni. Babama demiş "bu bu kadar matematik yapamazdı noldu diye". Babam eve bi geldi. Anladı tabi adam o kadar keriz değil. Sıçtılar ağzıma ailecek. Testler soluğu banyo sobasında aldı. Ulan geleceğim orda yandı işte göz göre göre. Benim şansımın olmadığı tee o zamandan belliymiş.

Neyse efenim herhal en ilginç anım da bu oldu bu kadar öğrencilik yapıp da ve hala yapmaya devam edip. Ama yok şimdi haksılık olmasın 18 seneye vardır da ben şimdi bunu hatırladım, benim ufak makbule okula yeni başladı, kardeş değil çocuk gibi mübarek 17 yaş var aramızda. Şimdi ben allah allah tutmayın beni bütün ilkokul anılarım canlanacak modundayım.

Ulan ne unutmazmışım lan. Ha ama bazen çok pis unutyorum o ayrı. Resmen resetliyorum kafayı, tribe girmiş oluyorum. Şu ara yine öyleyim meselağ. Yakın geçmiş aslında çok uzakmış gibi. Hatırlamak istemiyorum lan, ilkokulda 3 sene boyunca ağlaya ağlaya döndüm eve hep. O şırfıntı allahtan koltuk sevdalısı bi kevaşeydi de müdür yardımıcısı oldu bıraktı sınıfı. Oh ne mutlu. Ama 3 sene sıçılmış bi kere hali hazırda ağzıma gel de ondan sonra hocalarla sağlıklı bir ilişkin olsun. Olmadı tabi, hala da yok mına koyım, ondan da biraz üniversitede bi bok olamayacağım gibi görünüyor.

O değil de o kevaşeye böyle umuma açık yerde sövmek ne güzelmiş lan. Kıçımı yesin bok böceğe:D

Ya bi de bi asistan vardı, aşıktım ben buna bir ara, lan herif gözümüzün içine baka baka sırf bi hocanın yalakası deyü gitti kadro aldı, bi kere istifa etmesine rağmen. Tamam zekisin vs anladık, ama bi de bi gün demez mi birlikte gidip yüzük aldığımız ecnebi sevgilisine- şimdiki karısına- "belki o na da alacaz kadro" diye. Gel de bi daha muhattap ol herifle. Sıçtın lan sen bi kere. Kadroyu bunlara parayla veriyo olsalar ben bütün kadroları alacam yau. Ama yok işte, az göt yala, ha azmin de varsa mına koyum al sana kadro. Yazık lan memlekete, çok sikimdeymiş gibi.

Neyse efenim bir gün de yine benim ufak kardeş makbuleyle ne diyeyse karga bokunu yemeden çıktık dışarı bi işimiz vardı herhal. Anayle baba da mevcut sahnede. O günde okulların ilk açıldığı günmüş, makbule daha başlamadı ama o zaman. "aha ha aha" diye şuh bir kahkahanın ardından "sefil öğrencikler, karga bokunu yemeden kalkmış okula gidiyorlar" dedim. Senin ki hemen atladı " sensin sefil, seneye ben de onlardan olucam" diye. Lan dedim sirseriii daha götünde bok var bana laf yetiştiriyo, ama alıştım artık, hatta ben gidip hadi beni göt et makbule diyecek kıvama geldim.

Bu bilog iyi oldu, büyünce kaan sezyum olmak istedim...

25 Eylül 2010 Cumartesi

Blog Sahibi Olmak

Yazma isteğimi en sonunda SK ve Otobug'ta da tatmin edemediğimi görünce, bir de alttan alttan birileri beni okusun, sevsin, şöyle bir iki takdir sözcüğü duyayım güdülerim de kendinden geçince, daha önce de girişimde bulunduğum ama sonradan sıkıldığım blog hayatıma geri döndüm. Gören de beni efenime söyleyeyim şöyle arşivlerce süren bir blog hayatım oldu sanacak. Oysa ki sadece bir ya da iki yazı yazmışlığım oldu, ama beyin hücrelerim o ara pek de yazmama müsade eder durumda değildi.

Neyse...Derken dün gece "benim de bir bloğum olmalı" dedim. Nitekim geçtiğimiz günlerde eski sevgilime içli bir mail atmış ve cevabını "sikilmiş götün davası olmaz" manasında bir yazıyla bloğundan almıştım. Ha niyetim şimdi ona burdan laf geçirmek falan da değil, keşke pucca kadar meşhur olsam onu da yaparım ama.

Kendime böyle de bir şablon çıkardım efendim. Baktığım şablonlar o kadar zevksiz, o kadar manyakçaydı ki ve vahşiydi ki bari dedim puzzle yapmadan duramıyorum, ambiyansa uygun bir şablon olsun, boşuna kıvranıp durmayayım. Çünkü feci şekilde teknoloji özürlüyüm ve hatta zeka düzeyim utanmasa normalin altında.  

Şimdi muhtemelen herkeşler bu yüzden bir blog sahibi oluyor. Az biraz takdir toplamak, az biraz hiç tanınmadığınız bir ortamda rahat rahat içindeki vahşiliği ortaya çıkarmak, dikkat çekmek, vs vs. Bunlardan biri mutlaka vardır be. Yoksa niye kafa patlatıp uğraşalım ki bu kadar ? Neyse ben de var en azından.

Şimdi biraz daha keşfedeyim şu blog dünyasını, bir de yazımı yayınlayıp ff'de yeniden görünür kılayım kendimi, sonra bakalım kim, nerede, nasıl, niye olmuş yazarım birşeyler...